Moody’s gelişen özel kredi sektöründeki risklere dikkat çekiyor
Moody’s Ratings tarafından yayınlanan bir rapora göre, özel kredilerin yeni pazarlara yayılması ABD ekonomisine yönelik potansiyel risklere ilişkin endişeleri artırıyor. Orta ölçekli şirketlere borç sağlayan banka dışı firmaların hakim olduğu geleneksel özel kredi ortamı, bu kreditörlerin artık varlığa dayalı finansman da dahil olmak üzere alternatif kredi fırsatlarını keşfetmesiyle değişiyor.
Özel kredi verenler, yeniden finansman faaliyetlerini ve birleşme ve satın almalar (M&A) için kaldıraçlı kredilere katılımlarını artıran bankaların yenilenen rekabetiyle karşı karşıyadır. PitchBook LCD’nin verileri, bankaların 15 Mayıs itibariyle özel kredi kuruluşlarından 14 milyar dolarlık borcu yeniden finanse ettiğini ve birleşme ve satın almalar için 44 milyar dolarlık kaldıraçlı kredi sağladığını gösteriyor ki bu da geçen yılın rakamlarına göre önemli bir artışa işaret ediyor.
Özel kredi verenlerin yatırım dereceli varlığa dayalı finansmanlar gibi alanlara kayması, yatırımcılar için getirileri korumaya çalıştıkları için kısmen bu rekabete bir yanıttır. Moody’s analistleri, özellikle bankalar tüketici kredisi portföylerini varlık yöneticilerine devrettikçe, bu sektörde önemli bir büyüme potansiyeli olduğuna dikkat çekmiştir.
Yine de özel kredilerin büyümesinin zorlukları da yok değil. Moody’s, özellikle daha fazla banka ve sigortacı özel kredi verenlerle işbirliği yaptıkça, risklerin birbirine bağlılığının arttığını vurguluyor. Raporda ayrıca, çok sayıda yatırımcının taahhütlerini aynı anda geri çekmek istemesi durumunda likidite riskleri oluşturan özel kredi sürekli fonlarına ilişkin endişeler de yeniden ele alınıyor.
Sigorta şirketlerinin özel kredi şirketleri tarafından satın alınması, Blackstone, KKR, Apollo ve Carlyle gibi büyük oyuncuların yönetim altındaki kredi varlıklarını 2019’un dördüncü çeyreğinde 481 milyar dolardan 2024’ün ilk çeyreğinde 1,3 trilyon dolara çıkararak erişimlerini daha da genişletiyor.
Moody’s tarafından vurgulanan önemli bir konu da piyasadaki şeffaflık eksikliğidir. Yakın zamanda 5 Haziran’da alınan bir mahkeme kararı, özel yatırımcılara daha fazla açıklama yapılmasını gerektiren bir Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) kuralını iptal etti ve bu da düzenleyici gözetimin artmasının yakın olmayabileceğini gösteriyor.
Bu endişelere rağmen, özel kredi ile ilişkili riskleri azaltma çabaları devam etmektedir. Örneğin, Ulusal Sigorta Komiserleri Birliği, sigortacıları belirli türdeki öz sermaye yatırımları için daha fazla risk sermayesi tutmaya zorlayacak kural değişiklikleri üzerinde çalışıyor.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.