Afet odaklı kentsel dönüşüm acil ihtiyaç
Türk inşaat sektörünün en köklü sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 1-7 Mart Deprem Haftası kapsamında davette bulundu. TMB Başkanı M. Erdal Eren, ülkemizde 400 binin üzerinde müteahhit olduğunu ve bunların bir kısmının bırakın teknik eğitim, hiç teknik eğitim almamış kişiler olduğunu vurgulayarak, “Depremler ülkemizde yıkım ve acı getirir. Her fırsatta söylediğimiz gibi öncelikle kentsel dönüşüm sürecinin afetlere odaklanılarak acilen tamamlanması gerektiğini görüyoruz.” söz konusu.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 1-7 Mart Sarsıntı Haftası münasebetiyle bir açıklama yayınladı. TMB Başkanı M. Erdal Eren, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerde 45 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiğine ve devam eden sarsıntılar nedeniyle endişelerin devam ettiğine dikkat çekerek, “Depremler ülkemizde yıkım ve acı getirir. Her fırsatta söylediğimiz gibi öncelikle kentsel dönüşüm sürecinin afetlere odaklanılarak acilen tamamlanması gerektiğini görüyoruz.
TMB Başkanı M. Erdal Eren yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 11 ilimizde yaklaşık 14 milyon vatandaşımızı doğrudan etkileyen ve 45 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybetmesine neden olan depremlerden dolayı millet olarak acı çekiyoruz. Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz. vatandaşlarımıza geçmiş olsun, tüm ülkemize geçmiş olsun ve benzeri felaketlerin bir daha yaşanmaması temennimizdir.
Devam eden afetlerle birlikte ülkemizin deprem gerçeği sık sık kendini yeniden göstermektedir. Her zaman söylediğimiz gibi artık insanları öldürenin sarsıntılar değil, ihmal ve hatalı yapılar olduğu gerçeğiyle yüzleşmemiz gerekiyor. 2014 yılında bölümümüzün ana tüzüğü olarak 10 madde altında duyurduğumuz ‘İnşaat Sektörü Bildirgesi’nde yapı güvenliği ile ilgili sorunlara ve analiz önerilerine dikkat çektik. O zamandan beri doğa, ülkemizin inşasında ‘doğru planlama, doğru proje, yetkin müteahhitlik ve sıkı denetim’in önemini hatırlatıyor.
İnşaat branşında eğitim, kontrol, sorumluluk gibi alanlarda çok büyük zaaflarımız var. Bunun örneklerini son depremlerde derin bir acıyla yaşadık. Ülkemizde 400 binden fazla müteahhit var ve bunların bir kısmı teknik eğitim bir yana, hiç eğitim almamış kişiler. Öncelikle, yapı müteahhitlerinin ekonomik, mali, mesleki ve teknik yeterliliklerine göre sınıflandırılması için 2019 yılında çıkarılan ‘Yapı Müteahhitlerinin Sınıflandırılması ve Kayıtlara Alınması Hakkında Yönetmelik’ ülke genelinde aktif ve tavizsiz uygulanmalıdır. Kesimde kontrol sistemi mekanizmaları mutlaka güçlendirilmelidir. Bu süreçte sorumluluğun çok taraflı olduğu bilinciyle imar affı gibi uygulamaları gündemimizden tamamen çıkarmalı, tersine yaptırımların caydırıcı olmasını sağlamalıyız.
Ülkemizde ne yazık ki 1999 Marmara Depremi öncesi şartnamelerde inşa edilmiş çok büyük bir yapı stoğu bulunmaktadır. Kentsel dönüşüm adımlarının ‘afet odaklı’ bir yaklaşımla hızlandırılması büyük önem taşıyor. Vatandaşın inisiyatifine bırakılmadan inançsız yapıların süratle boşaltılması, dönüşümün devlet desteğiyle gerçekleştirilmesi gerekiyor. Marmara depremi olma ihtimalinin her geçen gün arttığı ve diğer bölgelerimizde risklerin devam ettiği bir ortamda depreme hazırlanmak için kaybedecek vaktimiz yok.
TMB olarak inşaat sektörünün diğer çatı kuruluşları ile birlikte 2020 depremi sonrası analiz için gerekli gördüğümüz; ‘Yetkin İnşaat Müteahhidi, Güçlü İnşaat Kontrollüğü, Yetkin Mühendislik Sistemi, Profesyonel Nitelikli İşgücü, Kaliteli Malzeme, Çok Yönlü İmar Mevzuatı ve Bilinçli Kamuoyu’ başlıklarını Sarsıntı Haftası vesilesiyle kamuoyuna ve ilgililere bir kez daha hatırlatmak isterim. .
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
